Değerli İş Ortaklarımız,

2020 yılında başlayarak hepimizin hayatlarını ve ekonomiyi derinden etkileyen pandeminin etkileri nihayet geride bıraktığımız yıl hafiflemeye başladı. Dünya ekonomisindeki büyüme trendi pandemi öncesi seviyelere dönerken, ülkemiz ekonomisi ise yüzde 11’lik önemli bir büyüme kaydetti.

Bu büyümede bankacılık sektörünün önemli bir rolü bulunuyor. Türk bankacılık sektöründe toplam kredi büyüklüğünün önceki yıla göre yüzde 37,05 oranında artması, bunun bir göstergesi. Bu sayede gelişimini sürdüren sektörün aktif büyüklüğü yüzde 50,9 artarken, bunun GSYH’ye oranı ise yüzde 1,3’e yaklaştı. 2020 yıl sonu itibarıyla bu oran yüzde 1,21 seviyesindeydi.

Bununla birlikte, pandeminin ilk zamanlarında neredeyse tamamıyla duran ekonominin çarklarının yeniden dönmeye başlaması, bazı meseleleri de beraberinde getirdi. Bunlardan en önemlisi, başta gıda ve enerji fiyatlarındaki yükselişe bağlı olarak fiyat istikrarındaki bozulma oldu. OECD ülkelerinde enflasyon, son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Ülkemizde ise Türk lirasının yabancı kurlar karşısındaki ciddi değer kaybıyla birlikte, enflasyon rakamları çok uzun zamandır tanık olmadığımız seviyelere ulaştı. Bu da yabancı para cinsi mevduatların, toplam mevduatlar içindeki payının artmasını beraberinde getirdi.

Bunun karşısında, döviz kuruna doğrudan müdahalelerde bulunan TCMB, kur korumalı mevduat hesabı gibi yeni araçları devreye sokarak, Türk lirasına olan güveni tazeleme yolunda adımlar attı.

Sanayi üretiminin yıl boyunca arttığı Türkiye ekonomisindeki canlanmayla birlikte, faktoring sektörü de bankacılık sektörüne paralel olarak aktiflerinde yüzde 35,3, alacak hacminde ise yüzde 33,6 artış kaydetti.

Ekonomi çarklarının yeniden dönmeye başladığı bu dönemde iş ortaklarının yarattığı katma değere katkıda bulunmak üzere en yüksek standartlarda etik, şeffaf ve profesyonel bir hizmet sunan Ekspo Faktoring olarak öz kaynaklarımızı geçen yıla göre yüzde 22,5, işlem hacmimizi ise yüzde 80 artırmayı başardık. Ciromuzun yüzde 64,5’i yurt içi işlemlerimiz üzerinden gerçekleşirken, yurt dışı işlemlerimizin ciromuza oranı yüzde 35,5 oldu. Vergi öncesi kârımızda 2,4 kat gibi etkileyici bir artış yakaladık.

Önümüzdeki yıl bizi bekleyen tabloda jeopolitik riskler ve fiyat istikrarsızlığının getirdiği belirsizliğin önemli rol oynayacağını değerlendiriyoruz. Ancak bununla birlikte, belirsizliğin öte tarafında kesin olarak bildiğimiz bir tablo da var. Bu da pandemiyle birlikte değişen dünyanın artık asla eskisi gibi olmayacağıdır. Bu değişimin başında dijitalleşme geliyor. Finans sektörüne yeni araçlar, öncelikler, politikalar ve yapılar kazandıran dijitalleşmenin artık rekabet edebilirlikte bir fark değil, rekabet edebilirliğin temel öğelerinden biri olduğu bilinciyle biz de yetkin kadromuzla teknolojik altyapımızı sürekli olarak yeniliyoruz. Bu alanda sektörün önde gelenlerinden olmakta kararlıyız.

2022 yılında daha önce tohumlarını ektiğimiz dijital finans yatırımlarımızı hızlandıracak; güçlü sermaye, teknolojik altyapı, yetkin insan kaynağı, gelenekseli bozmadan yenilikçi ve vizyoner yönetim anlayışı ile ülkemizin öncü, yenilikçi ve girişimci finans kurumu olmayı sürdüreceğiz.

Saygılarımla